SİLİVRİ KENT KONSEYİ İLK UYGULAMASI
Silivri Kaymakamı Sayın Ahmet Mesut DEMİRKOL'un onayı, Silivri Belediye Başkanı Sayın Hüseyin TURAN'ın desteği, Silivri Kent Konseyi Başkanı Sayın Sevil DALGIÇ'ın yardımları ve tabii ki Sayın Adnan GÜNEYSU'ya projesi için teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.
Protokol davetiyeleri, Silivri Belediyesi Halkla İlişkiler Departmanı çalışanlarının da katkılarıyla tatlı bir telaş içinde dağıtıma hazırlandı.
Gençlerimizin ciddi problemlerinden biri olan madde bağımlılığı inanılmaz derecede artmış durumda, bu bağlamda bu proje Silivrili gençler için oldukça yararlı olacak, onların geleceklerini karartmama adına, bilinçlendirecektir diye ümit ediyorum.
Uzun bir süredir hasta olan annemi ziyaret için sık, sık Ankara'ya gitmek bazen de uzun soluklu kalmak durumundayım, dolayısıyla bir süredir yazılarımı aksattım, bu yüzden gösterdikleri hoşgörü için Değişim Ailesi'ne de teşekkür ederim.
Bu arada Ankara'da sürekli hastane, evde bakım servisi veren doktor, hemşire ve doğal olarak eczacılarla iç içe bir dönem yaşadık, yaşıyoruz.
Kanser ameliyatları, tedavi süresince kullanılan ilaçlar oldukça pahalı. Hem hasta, hem yakınları, hem bakıcılar için zor bir süreç; dolayısıyla psikolojik destek de almak durumundayız, kardeşimin psikiyatr arkadaşı ev halkına hafif anti- depresanlar verdi, idare etmeye çalışıyoruz, ancak annem zaman, zaman son derece agresif yaklaşımlar sergileyebiliyor, tüm ilaçlara direnç gösteriyor ve 3 gün 3 gece uyumayıp uyutmadığı olabiliyor. Tabii ki ağrıları için de son derece ağır ağrı kesiciler doktor kontrolünde kullanılıyor.
6.5 ay içinde defalarca gitti-geldi, şimdi bütün bunlardan bize ne diyeceksiniz, demeyin ve sabredin lütfen.
Ankara'dan dönmeden bir-iki gün önce yaşadığım ve bana çok düşündürücü gelen bir olay anlatmak istiyorum; Annemin kullandığı geceleri rahat uyumasına yardımcı olmak amaçlı, artan dozda verdiğimiz bir damla var, evdeki odası zaten küçük çaplı bir hastane şeklinde, havalı yatak, serumlar, vs. tabii kardeşim ve Gürcü bakıcısı hepsinin ne olduğuna, neye yaradığına doğal olarak benden çok daha vakıf durumda. Bana da gerektiğinde şu saatte şunu ver falan diyorlar, neyse damlası bitmiş, kardeşim benden rica etti eczaneden al diye, ben de şişeyi aldım gittim eczaneye.
Eczacı hanım zaten bizleri tanıyor, sürekli, reçeteler, sağlık karnesi, ilaçlar vs, şişeyi verdim, ilacı aldım, fiyatını sordum: 2.-YTL (iki ytl) dedi, şaşkınlıkla bakakaldım, o da bana tuhaf baktı, 3 kere falan sorum, kadın herhalde bunlar kafayı yedi diye düşünmüştür, neyse parayı verdim, ilacı aldım, eve döndüm.
Döner dönmez ilacın prospektüsünü açtım ve okuduklarım beni iyice şaşırttı; tabii ki ismini, farmakolojik özelliklerini falan vermeyeceğim ama endikasyonlarından bir kaçını müsaadenizle yazmak istiyorum;
*akut ve kronik şizofreni,
*psikolojik ajitasyon,
*depresyon durumlarının anksiyete ile birlikte görülen karışık nevrozları,
*mania ve hipomania.......
......
yani hafif de olsa sakinleştirici, hoş hafif olup olmadığını bilmiyorum, ama bildiğim bir şey 2.-YTL'ye reçetesiz bir nevi uyuşturucu (bu kelimeyi kullanmayı ne kadar istemesem de başka bir şey bulamadım)
Şimdi necip vatanımızdaki sosyal yaraları, ilaç pahalılığını vs deşmek istemiyorum, konu ile alakası yok.
Tıptan hiç anlamam, dolayısıyla belki de o denli korkmama neden yok ama bana bu olay çok ürkütücü geldi....
Madde bağımlılığı ile mücadele etmeye çalışırken, neredeyse ilkokul önlerinde bile hap satışı yapılırken, uyuşturucu baronlarının "İpek Yolu" olan vatanımızda, Narkotiğin sıkı çalışmaları ile kaçakçılığı önlemeye çalışırken, burnumuzun dibindeki yasal satışlar, tekrar ediyorum beni çok ürküttü.............
Sağlıklı bir nesil için, sağlıcakla kalın......
Nevin TAYFUN