GÖÇMEN KUŞLAR GİBİ
GÖÇMEN KUŞLAR GİBİ
Hulusi Üstün
hulusiustun@hotmail.com -Göçmen kuşlar gibi hep aynı yerden değil...
Her seferinde bir başka diyardan gelir yanıma...
Ya yaz başlarken ya biterken...
Her seferinde bir başka yere uçup gitmek üzere.
Koca dünyada çalı çırpıdan da olsa bir yuvası olmayan bir kırlangıç gibi konar Mavi Kasaba'ya.
Yalnız benimleyken kullandığı, kimselerin anlamadığı bir dille konuşuruz.
. . .
Uzakdoğuda kışın ve yazın olmadığı bir diyarda sazdan bir kulübeye kapanıp yazacak öykümüzü...
'Artık kimsecikler okumuyor başkalarının öyküsünü" dedim ona.
'Olsun...' dedi. 'Ben o öyküyü yazmak için yazmak için yaşıyorum nicedir.''
. . .
Çoğu birbirine benzeyen öykülerin kahramanı insanlar.
Onun öyküsü bambaşka.
Söz verdik, bir gün Kezenoy Gölü kıyısında buluşacağız.
Gelgen'den, Grozni'den, Petersburgdan, Moskova'dan, İslamabad'dan, Almatı'dan, Paris'ten, Londra'dan, Viyana'dan, Dubai'den geçen yol tıpkı Mavi Kasaba'ya uğradığı gibi Kezenoy gölü kıyısına uğrayacak bir gün.
Mavi suya, gri dağlara anlatacağız olup biteni.
Rüzgar hoş geldiniz diyecek bize.
Başımızın üzerinden kuşlar geçecek.
'Döndük' diyeceğiz... 'Bak işte... Döndük geldik...'